VÜCUDUNUZDAKİ AĞRILARIN SEBEPLERİ DUYGUSAL OLABİLİR !

VÜCUDUNUZDAKİ AĞRILARIN SEBEPLERİ DUYGUSAL OLABİLİR !

Ülkemizde pek çok kişi baş ağrısı, boyun ve omuz ağrısı, karın ağrısı, migren veya kilo problemi yaşıyor. Birçok kişi yaşadığı bu problemleri oturuş problemlerine, yoğun iş temposuna, düzensiz yemekten kaynaklandığı düşünebiliyor.

Ülkemizde pek çok kişi baş ağrısı, boyun ve omuz ağrısı, karın ağrısı, migren veya kilo problemi yaşıyor. Birçok kişi yaşadığı bu problemleri oturuş problemlerine, yoğun iş temposuna, düzensiz yemekten kaynaklandığı düşünebiliyor. 

Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk,  ağrıların problemlere yol açtığını, fakat hastalığın bir sonuç olduğunu göz ardı etmemek gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

“Rahatsızlıklarımızın birçoğu psikosomatiktir. Anda kalamıyorsak, sürekli sorumluluk alıyorsak, duygularımızı dışa varamıyorsak, sürekli stresliysek ve düşüncelerin içinde boğuluyorsak nasıl oturduğumuza odaklanamayabilir, farkında olmadan çok yemek yiyebilir ve bedenimizi unutabiliriz. Her hastalığın önce ruhta başlayıp daha sonra vücuda sirayet ettiğini bilmemiz gerekmektedir. Ağrıyan bedenimiz aslında kendimizle ilgilenmemiz için bize bir çağrıda bulunur.  Bu zorlukları bir fırsat olarak görebilir kendimizi anlama yolculuğuna başlayabiliriz.

Duygu, düşünce ve bedenimiz bir bütündür. Sokakta sevdiğimiz bir insanla karşılaştığımızda heyecanlanabilir ve kalbimiz atabilir. Sevmediğimiz bir insanla aynı ortamdayken gerilebilir ve yüzümüz kızarabilir. Görüldüğü üzere yaşadığımız birçok olayda duygu, düşünce ve beden bir bütün olarak tepki verir. Bunların birbirinden bağımsız ilerlediğini düşünmek kişinin ruh sağlığına odaklanmasını engeller.

Duygu ve düşünceler belirgindir. Ne hissettiğimizi bazen tanımlamakta güçlük çekebiliriz. Düşünceler ardı ardına belli belirsiz şekilde gelebilir ve onları yakalamak kolay olmayabilir. Oysa esas olan bedendir. Beden somuttur. Bedenimizin bize ne anlattığına kulak verirsek kendimizi daha iyi anlayabiliriz.

Bedenimizin bir dili vardır. Yaşadığımız duygusal ve düşüncesel zorlukların bedenimize yansıma biçimini birkaç örnekle açıklayalım. Örneğin sürekli çevresinin sorumluluğunu alan kişiler veya mükemmeliyetçi kişiler sırt ağrısı yaşayabilir. Bu taşıdığı psikolojik yükün bedene yansımasıdır. Bedeni artık ona daha fazla yük kaldıramayacağını anlatır. Eğer bedenine biraz daha kulak vermezse beden şiddetini daha da arttırır ta ki kişi bunu duyup değiştirene kadar. Sürekli geleceği düşünen kaygılı kişiler baş ağrısı yaşayabilir. Bir saatten sonra işin içinden çıkamadığını hissedebilir ve bu sefer migren atakları ile karşı karşıya kalabilir.

Küçükken bizim psikolojik dişimiz yoktur. Ailemiz ve çevremiz tarafından bize verilen şeyi çiğnemeden yutarız. Gelecekte çiğnemeden yutulan şeyler kişiye zarar verebilir. Nasıl ki reflü, mide ağrısı bir hazımsızlık problemi olabilirse kişinin psikolojik olarak hazmedemediği şeylerde bu fizyolojik şikayetlere yol açabilir.   Sınav çağındaki bazı çocuklar sürekli karın ağrısı çeker. Bu çocuklar başarmak ister. Başarınca görüleceğini ve takdir edileceğini düşünür. Başarmazsa yargılanacağını düşünen çocuk kaygılanmaya başlar.  Bu çocuğun çevresi tarafında öğretilen çiğnemeden yuttuğu davranışların bulunması gerekebilir.”

Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk ,''' Kimi kişiler sorunlarını ufalayarak yok etmek isterler. Düşünmemek için çok fazla efor harcarlar.”diyerek bu konuda da şunları söyledi:

“Duygularını o kadar derine gömerler ki bedenleri onlara sivilce ve egzama problemleri ile gelebilir.  Bu sefer sivilcelerini sıkarak yok etmek isterler.  Sivilceyi yok etmek o an işe yarasa da o deriye nüfuz etmiştir. Nasıl ki fizyolojik rahatsızlıklar hemen geçmiyorsa ve bir tedavisi varsa ruhumuzda ilgi ve bakım ister. Kendimize nasıl değer vereceğimizin yollarını aramalı ve kendimizle nasıl ilişki kuracağımızı keşfetmeliyiz. İstek ve ihtiyaçlarımızın ne kadar farkında olup olmadığımızı bilmeliyiz. Bunlar için anda kalmalı ve zorlandığımız şeylere kulak vermeliyiz.  Unutmamalıyız ki dışa vurulmamış duygular içimize gömülürler ve daha sonra daha yoğun ve zor bir şekilde karşımıza çıkarlar.'' 



DÜNYA TAHIL İŞLEME ENDÜSTRİSİ İSTANBUL’DA BULUŞTU

TURNA MİSALİ'NE NEW YORK'TAN İKİ ÖDÜL

BAL ARILARI TEHDİT ALTINDA!

ENGELSİZ FİLMLER FESTİVALİ, KISA FİLM YARIŞMASI’NIN FİNALİSTLERİ VE JÜRİ ÜYELERİ AÇIKLANDI

DÜŞÜK KARBON KAHRAMANLARI ÖDÜLLENDİRİLDİ

D VİTAMİNİNİN FAZLASI DA ÇOK ZARARLI!

EMZİRME DÖNEMİNDE SÜTYEN KULLANIMI HALA BİR SORU İŞARETİ!

BİLİM SEKTÖRÜNDE “TÜRKİYE'NİN EN MUTLU İŞ YERİ” UNVANININ SAHİBİ OLDU

ERİKLİ 10 BİN FİDANA HAYAT VERİYOR

ADANA SANAYİ ODASI BAŞKANI ZEKİ KIVANÇ : İHRACATIMIZ 1 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

ADANA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ YARIŞMASINA 57 ÜNİVERSİTEDEN 144 PROJE KATILDI

KUŞLARIN ŞARKISINDA RENKLER TEMALI RESİM SERGİSİ

EVDE YETİŞTİRMEYE UYGUN BEŞ ŞİFALI BİTKİ

“BÜYÜK İNSANLIK” PEN MAYIS AYI KİTABI SEÇİLDİ

7. DENİZBANK İLK SENARYO İLK FİLM YARIŞMASI’NIN FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

4. İSTANBUL DİJİTAL SANAT FESTİVALİ BAŞLADI!

ŞOK DİYETLER KESİNLİKLE UYGULANMAMASI GEREKEN DİYETLER!

DOĞTAŞ’IN 4 ÜRÜNÜNE 4 ULUSLARARASI ÖDÜL!

AYDIN TİCARET BORSASI ÜYELERİNE, İHRACAT YILDIZLARI ÖDÜLÜ

TÜRKİYE’DE HALA TEŞHİS ALAMAYAN 1 MİLYON ÇÖLYAK HASTASI VAR

DEĞİRMENCİLİK SEKTÖRÜ 500 MİLYON DOLARLIK HEDEFLE İSTANBUL’DA BULUŞTU.

YEMEK YARIŞMASININ AKDENİZ BÖLGE BİRİNCİLERİ BELİRLENDİ

ANAVARZA BAL’A PARİS’TEN BÜYÜK ÖDÜL

“KUŞLUK VAKTİ” TEMALI RESİM SERGİSİ

KIRMIZI ET ÜRETİMİ YÜZDE 8,8 ARTTI

HİLTİ TÜRKİYE’NİN EN İYİ İŞVERENLERİ LİSTESİ’NDE

KRUVAZİYERDE REKORLARIN KIRILACAĞI BİR YIL OLACAK!

EROĞLU VE SOYLU’DAN ORTAK RESİM SERGİSİ

DÜNYANIN TEK TURİZM KARİKATÜRLERİ YARIŞMASI’NDA ÖDÜLLER VERİLDİ

İRAN SİNEMASININ DÜNYACA ÜNLÜ FİLMLERİ PERSIANA TV'DE!

Yükleniyor