11007,37%0,81
42,52% 0,08
49,54% -0,07
5754,85% 0,05
9322,75% 0,27
"İNCELELİM DERKEN YAPILAN AĞIR SPORLAR, BACAKLARI DAHA DA KALINLAŞTIRABİLİR
Kış aylarının gelmesiyle birlikte çizmeler vitrinleri süslerken, pek çok kadın için bu durum estetik bir hayalden çok, "fermuar kapanmama" stresine dönüşüyor. Genellikle "Benim kemiklerim kalın" veya "Genetik yapım böyle" denilerek kabullenilen kalın ayak bilekleri ve baldırların aslında tıbbi bir durumun habercisi olabileceği belirtildi. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karacalar, bu tablonun altında genellikle "Lipödem" (Ağrılı Yağlanma Sendromu) hastalığının yattığına dikkat çekti.

"Kemik Değil, Hasta Bir Yağ Dokusu" Kalın bacak şikayetiyle başvuran hastalarda yapılan muayenelerde kemik yapısının genellikle normal olduğunu belirten Prof. Dr. Karacalar, toplumdaki yanlış algıyı şöyle düzeltti: "Kişiler genellikle bacaklarının kalınlığını kemik yapılarına bağlıyor. Ancak tıbbi değerlendirmede görüyoruz ki; sorun kemikte değil, cilt altında biriken, dokunulduğunda ağrı yapabilen ve diyetle gitmeyen yağ dokusundadır. Baldır ve ayak bileği çevresini saran bu doku, bacağın 'sütun' gibi görünmesine ve çizme fermuarının kapanmamasına neden olmaktadır."
"Bilinçsiz Spor Tersi Etki Yaratabilir" Lipödem hastalarının düştüğü en büyük hataya değinen Karacalar, bilinçsiz sporun etkileri konusunda uyardı: "Lipödemli yağ dokusu, klasik kilo verme yöntemlerine karşı dirençlidir. Hastalarımız bacaklarını inceltmek umuduyla ağırlık antrenmanlarına ve bacak kaslarını zorlayan sporlara yönelebiliyor. Ancak bu çaba, dirençli yağları eritmediği gibi, alttaki kas dokusunu aşırı geliştirerek bacağın hacminin daha da artmasına (Kaslı Lipödem) neden olabiliyor. Sonuç olarak çizme giymek daha da zorlaşabiliyor."