9995,29%-0,30
35,30% 0,42
36,88% 0,62
2971,52% 0,53
4769,90% -0,36
Ressam Aysel Kul’un “Zamansız Anlar” ve Senem Çınarbaş’ın “Bir Avuç Ses” temalı sergileri SANKO Sanat Galerisi’nde sanatsever ile buluştu.
Aysel Kul, tual üzerine yağı boya tekniğiyle yaptığı 16 eserinin sergide yer aldığını belirterek, “Bu sergi farklı ruh halleri ve yaşanmışlıkları yansıtan portrelerden oluşuyor. Yaptığım portreler, geçmiş, an ve gelecekteki varoluşlarını aynı anda hissettiriyor ve bize deneyimlerin evrenselliğini anlatıyor” dedi.
Senem Çınarbaş ise atık kauçuk malzemelerle çalıştığını ifade ederek hayata, topluma ve kadına dair söylemek istediklerini "Bir avuç ses" adlı sergide yer alan 13 eseriyle dile getirdiğini söyledi.
Sanatçılar, eserlerini SANKO Sanat Galerisi ev sahipliğinde Gaziantepli sanatseverler ile buluşturmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
SANKO Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Üyesi Murat Köylüoğlu ise konuşmasında galerinin 331’inci sergiye ev sahipliği yaptığını anımsatarak bu sergilerde 695 sanatçıyı ağırladıklarını belirtti.
SANKO Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Üyesi Murat Köylüoğlu ile SANKO Park AVM Genel Müdürü Sait Can Gizir, Zeugma Fırat’ın Gerdanlığı isimli yayını sanatçılara takdim etti.
Sergi açılışına, Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Aliyev, Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesi Resim Öğretmeni Özer Çağlar, Ressamlar Ayşegül Bakkaloğlu, Emine Kasap Karakoç, Gül Öztürkmen Demir, sanatseverler ve davetliler katıldı.
Aysel Kul’un “Zamansız Anlar” ve Senem Çınarbaş’ın “Bir Avuç Ses” temalı sergileri, SANKO Park AVM üçüncü katta bulunan SANKO Sanat Galerisi’nde 4 Ekim 2024 tarihine kadar her gün 10.00-22.00 arasında gezilebilecek.
AYSEL KUL
Trabzon doğumlu sanatçı, Marmara Üniversitesi İktisat Bölümünden mezun olduktan sonra uzun süre kendi alanında çalıştı. İlkokul yıllarında başlayan sanata olan ilgi ve sevgisi ağır basarak başarılı yöneticilik kariyerinden vazgeçti.
Başta Doç. Dr. Letafet Mehmedova olmak üzere, Prof. Fuat Acaroğlu ve Ebulfeyz Ferecoğlu gibi farklı sanat görüşlerine sahip eğitimcilerle birlikte çalışarak resim çalışmalarına yön verdi. Avrupa ve Amerika’da sanat müzelerinde araştırma ve incelemelerde bulundu. Aysel Kul, 2012-2024 döneminde üç kişisel sergi açtı, 21 karma sergi ve sanat fuarı ile bir whorkshopa katıldı.
Sanat tarihi araştırmacısı, sanat yazarı ve eleştirmeni Serkan Azeri’nin, “Aysel Kul, insan merkezli ve mistik içerikli resimlerindeki farklı arayışlarından sonra odaklandığı portreler serisinde geçmiş tecrübelerinden getirdiği insan psikolojisine dair yaklaşımını, farklı zaman süreçleri ve bakış açılarını iç içe geçirerek sentezlediği yeni üretimiyle daha modern bir ifade biçimine ulaştırmaktadır” diye tanımladığı sanatçı, çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdürmektedir.
SENEM ÇINARBAŞ
Aydın Söke doğumlu sanatçı, 1997 yılında Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünden mezun oldu. 2018 yılında emekli olana kadar Emniyet Teşkilatında yönetici olarak birçok farklı pozisyonda görev aldı.
Çalışma hayatı boyunca sanatsal çalışmalarını ötelemek zorunda kalan sanatçı 2018 yılından itibaren kauçuk sanayiden elde ettiği dönüşüm malzemelerini kullanarak tasarım çalışmalarına başladı.
Sanatçı, katı atıkların oluşturduğu çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla Karadağ Grup Kauçuk Plastik San. Tic. Ltd. Şti ile iş birliği içinde çalışmalarına Ankara’da devam etmektedir.
GESAM üyeliğinin yanı sıra Bir Grup İnsan Sanat Platformu (BGİ) ve BRHD üyesi olup ulusal ve uluslararası karma sergilerde yer almıştır.
Çocukluk ve gençlik yılları Ankara, Elazığ ve Tekirdağ’da geçen sanatçı, daha sonra Erzurum ve İzmir'de yaşadı.
“Yaşadığım şehirlerde, insan ve doğaya ait farklılığın ve çeşitliliğinin güzelliklerini gördüm. Bir şehrin kokusu varsa sende ıhlamur, hanımeli, kekik ya da manolya ya da deniz koktuysa ruhuna, kokusuyla birlikte bir renk olduysa zihninde, mesela mavi rüzgarı dokunduysa tenine, sevdan ile birlikte yazıldıysa düşüncelerine, vay haline. Sadece olayların yaşandığı mekan değildir artık orası, hikayenin ana karakteri olmuştur sinsice. Fark ettiğimizde çok geçtir artık memleket yer etmiştir içimize” diyor.
Sanatçı, kişisel yolculuğunda söylemek istediklerini, toplumsal cinsiyet eşitliği başta olmak üzere, yaşadığı coğrafyayla ilgili dert edindiklerini eserleriyle dile getirmektedir.