• BIST 100

    9356,04%-1,26
  • DOLAR

    38,77% 0,04
  • EURO

    44,08% 0,52
  • GRAM ALTIN

    4201,78% 1,92
  • Ç. ALTIN

    6731,05% 1,32

OBEZİTE TÜRKİYE’DE ALARM VERİYOR!

Araştırmalara göre Türkiye, Avrupa’nın en kilolu ülkesi! Obezite yaşam süresini kısaltıyor! Beden kitle indeksiniz 30 ve üzeri ise! Obezitede kişiye özel tedavi seçenekleri!

12.04.2025 00:05:00 0
OBEZİTE TÜRKİYE’DE ALARM VERİYOR!

Modern çağın salgın hastalığı olarak tanımlanan obezite son yıllarda dünya genelinde hızla yaygınlaşıyor. Araştırmalara göre Türkiye, yüzde 30’un üzerinde obezite oranıyla Avrupa’nın en kilolu ülkesi haline geldi. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, obezitenin sadece kozmetik bir sorun olmadığını, birçok ciddi hastalığa yol açarak yaşam süresini kısalttığını belirtiyor. Buna karşın günümüzde teknoloji ve tıptaki hızlı gelişmeler sayesinde obezitede kişiye özel tedavi seçenekleri ortaya çıktığını, son yıllarda kolay uygulanabilir ve etkili yöntemlerle bu ciddi hastalıktan kurtulmanın mümkün olabildiğini vurgulayan Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

Sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz (sedanter) yaşam tarzı gibi etkenlerle görülme sıklığı hızla artan obezite, vücutta tüm sistemleri olumsuz etkileyerek yaşam süresini kısaltan çok önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde obezitenin 7’den 70’e dünya genelinde yaygınlaştığını belirten Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, “Normalin üzerinde yağ dokusu birikimi yaşam kalitesini bozmanın yanı sıra tüm sistemleri olumsuz etkileyerek tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, kanser ve eklem sorunları gibi hastalıklara yakalanma riskini artırır ve beklenen yaşam süresini kısaltır. Araştırmalar; obezite sıklığının ülkemizde yüzde 30’un üzerine çıktığını ve Avrupa kıtasındaki en kilolu ülke konumuna geldiğimizi göstermektedir. Kadınlarda obezite, erkeklerden çok daha fazla görülmektedir” diyor. Obezitenin bir yaşam tercihi değil, tedavi edilmesi gereken ciddi bir hastalık olduğunun çok net bilinmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Gönen şöyle konuşuyor: “Ne yazık ki toplumun birçok kesiminde obezitenin kişinin kendi tercihi, öz bakım eksikliği veya umursamazlığından kaynaklandığı yönünde yaygın bir ön yargı vardır. Obeziteli bireyler bu nedenle okul, iş ve sosyal yaşamlarında çeşitli ayrımcılıklara maruz kalmakta ve çeşitli engellerle karşılaşmaktadırlar. Söz konusu ayrımcılık, hastalığının ifade edilişinde bile kendini göstermektedir. “Obez” ifadesi bir hastalık adı olarak değil, bir sıfat olarak kullanılmakta ve bu nedenle yargılayıcı, aşağılayıcı bir dil ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda obezite hastalığının doğru şekilde ifade edilmesi ve obeziteli bireylerin ötekileştirilmemesi konusunda bir hassasiyet başlamıştır. “Önce insanım” sloganıyla başlayan bu girişimde “obeziteli birey”, “obeziteyle yaşayan birey”, “obezite hastası” gibi ifadelerin kullanılmasına özen gösterilmesi önemle vurgulanmaktadır.”

Beden kitle indeksiniz 30 ve üzeri ise!

Obezitenin tespitinde en yaygın olarak beden kitle indeksi (BKİ) hesaplaması kullanılıyor. Yetişkinlerde beden kitle indeksinin 30 ve üzeri olmasının obeziteye işaret ettiğini belirten Prof. Dr. Can Gönen “BKİ, bir kişinin kilogram cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boyunun karesine (kg/m2) bölünmesiyle hesaplanır. Yetişkinlerde normal kabul edilen BKİ değeri 18,5-24,9 kg/m2 arasıdır. 25-29,9 olması kilo fazlalığına, 30 ve üzeri olması ise obeziteye işaret eder. Obezite derecesi de evre 1, evre 2 ve evre 3 olarak sınıflandırılır. Beden kitle indeksinin 40 ve üzerinde olması obezitenin evre 3 yani çok ciddi düzeyde olduğunu gösterir. Obezitesi etkin yöntemlerle tedavi edilerek istenen hedef kiloya yaklaşan kişiler ve obezitesi tedavi edilmemiş bireylerin uzun yıllar takip edildiği karşılaştırmalı çalışmalar bize kanser sıklığının ve yaşam süresinin obezite ile olan ilişkisini açıkça ortaya koymuştur. Obezite ile yaşayan kişilerde kanser sıklığı artmakta ve yaşam süresi kısalmaktadır” diyor. 

Obezite tedavisi kişiye göre değişiyor!

Bütün kronik hastalıklarda olduğu gibi obezitenin tedavisinde de hasta ve hekim işbirliğinin çok büyük önem taşıdığını belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, “Tedavide amaç sadece kilo vermek değil, verilen kiloyu korumak, kilo artışına neden olan etkenlerden uzaklaşmak ve yaşam biçimini kalıcı olarak değiştirmek olmalıdır. Bir obezite hastasının bu hedefe ulaşabilmesini sağlamak için istekli, bilgili ve motivasyonu yüksek bir ekiple çalışılması çok önemlidir” diyor. Obezite tedavisinde diyet ve egzersizin uzun dönemde yüzde 5 düzeyinin üstünde istikrarlı bir başarıya ulaşamadığını, diyet ve egzersize eşlik eden etkin ilaç tedavilerinin ise başarı oranını yüzde 15-17’ye çıkardığını belirten Prof. Dr. Gönen “Ancak kilo kaybı kişinin diyet, egzersiz gibi yaşam şekli değişiklikleri uygulamasına, ilaç uyumuna, ilacın kullanım süresine göre farklılık göstermektedir” diye konuşuyor. 

 

Kolay uygulanabilir ve etkin yöntemler öne çıkıyor!

En az altı ay süreyle diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi ile yeterli kilo veremeyen veya daha önce verdiği kiloyu muhafaza edemeyen hastalarda cerrahinin düşünülebileceğini ancak son yıllarda teknoloji ve tıptaki hızlı gelişmeler sayesinde endoskopik tedavilerin kolay uygulanabilir ve etkin yöntemler olarak öne çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Can Gönen şu açıklamalarda bulunuyor: Obezite tedavisinde başlıca 2 endoskopik yöntem uygulamaktayız. Bunlar; endoskopik balon yerleştirilmesi ve endoskopik tüp mide oluşturulmasıdır (endoskopik sleeve gastroplasti). Endoskopik balon tedavisinde, endoskopik olarak mide içerisine balon yerleştirilmekte ve uygun hacime kadar şişirilmektedir. Konulan balon 6-12 ay sonra endoskopik olarak söndürülüp çıkartılmaktadır. İşlemler hasta uyurken yapılmaktadır. Bu yöntem ile yüzde 10-11 düzeyinde kilo kaybı sağlanmaktadır. Ancak kilo kaybı kişinin diyet, egzersiz ve yaşam şekli değişikliklerine göre farklılık göstermektedir. Endoskopik tüp mide oluşturulması ise daha yeni bir yöntemdir. Hasta uyutulup, endoskopik olarak mide içerisine dikişler konularak mide hacmi yüzde 70 küçültülmektedir. Bu yöntem ile yüzde 17-18 düzeyinde kilo kaybı sağlanmaktadır.”

Hasta aynı gün taburcu edilebiliyor

Endoskopik tüp mide yönteminin cerrahiye göre hastaya bir çok avantaj sağladığını vurgulayan Prof. Dr. Gönen “Kesi olmaması, olumsuz sonuçların (komplikasyon) az olması, ileride gerekirse diğer yöntemlerin (cerrahi dahil) yapılabilir olmaya devam etmesi, düzenli ilaç kullanım gerekliliğinin olmaması üstün tarafları olarak göze çarpmaktadır. Bu avantajları nedeni ile hem Avrupa hem Avrupa sağlık otoriteleri tarafından onaylanmış bir yöntemdir. Dünyada; diyet, egzersiz, yaşam tarzı değişikliklerine rağmen istenilen kilo kaybı sağlanamayan, BKİ 30 ve üzeri ya da 27 ve üzeri olup obezite ile ilişkili bir hastalığı olan (örneğin tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi vb) hastalar için önerilmektedir. Endoskopik tüp mide oluşturulması, daha önce cerrahi tedavi uygulanan ancak tekrar kilo alımı olan hastalarda kurtarıcı bir tedavi olarak uygulanabilmektedir” diyor.  

 

 

 

 

GÜNLÜK GEREKLİ SIVI TÜKETİMİ FARKLI ŞARTLARA GÖRE DEĞİŞEBİLİR…

DİLCİ VE ÖKKE'DEN  “İKİ BİLGE BİR GÖZ” KARMA SERGİ

TGC BASIN MÜZESİ'NE BAHÇELİEVLER AYDIN DOĞAN LİSESİ ÖĞRENCİLERİNDEN ZİYARET

İMZALAR AYTAÇ ABLA İÇİN ATILDI

ENGELSİZ FİLMLER FESTİVALİ 2025 BAŞLADI

CAZIN SAHNESİ BU YAZ YİNE THE MARMARA BODRUM’DA!

HALI RESSAMI DEVRİM ERBİL'İN ESERLERİ ‘‘ŞEKERRENK” KİTABI İLE ÖLÜMSÜZLEŞİYOR!

3. ULUSLARARASI YEDİTEPE BİENALİ BAŞLADI

SEVDA-CENAP AND MÜZİK VAKFI KOROLARI TÜRKİYE KOROLAR ŞENLİĞİ’NDE

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KORUMAK YAŞAMI KORUMAKTIR

TARKAN’DAN YAZ SÜRPRİZİ: DÖNMÜYOR GİDEN

ADANA’DA “BEN, BİZ VE ZAMAN” SERGİSİ

KALBE İYİ GELEN 10 BESİN

AYNI AYAKKABIYI GÜNLERCE GİYMEYİN!

BİR ALBÜMDE İKİ MİRAS: TEHLİKE ALTINDAKİ KUŞLAR VE UNUTULMUŞ ÇALGILAR

SAĞLIKLI YAŞAM VE HAREKETLİLİK FESTİVALİ BAŞLIYOR

ADANA DEYİNCE AKILLARA LEZZET GELİR

ABB’NİN “HER ÇOCUĞA SANAT PROJESİ”NDE ORKESTRA KONSERİ

SICAKLIK ARTIŞI ORMAN YANGINLARINI TETİKLEYEBİLİR

YAPAY ZEKA UYGULAMALARI İNSAN İLETİŞİMİNİN YERİNİ DOLDURAMAZ!

OLTEN FİLARMONİ ORKESTRASI SEZONU UNUTULMAZ BİR KONSERLE NOKTALANDI

STRES, SİGARA VE DAR ÇAMAŞIR BİLE RİSK FAKTÖRÜ

“HAYVANA ŞİDDET, İNSANLARA YÖNELİK ŞİDDETİN HABERCİSİDİR!”

CEZASIZLIK ALGISI TOPLUMSAL BAĞLARI ZAYIFLATIYOR!

GENÇLERİN YÜZDE 57’Sİ BİRDEN FAZLA PATİLİ DOSTLA YAŞIYOR

“ANIZI DÖNÜŞTÜR, TOPRAĞI YAŞAT” FİKİR MARATONU BAŞLIYOR

TMO GENEL MÜDÜRÜ: ÜRETİCİLERİMİZİN BEKLENTİLERİ KARŞILIK BULACAKTIR

İBB’DEN MÜZELER HAFTASI’NA ÖZEL İKİ KAMPANYA!

URLA'DA LEZZET VE SİNEMA BULUŞUYOR

AZERİ TURİZMCİLER ADANA’DA KEBAP ATÖLYESİNDE

Yükleniyor

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 28 1 5 56 89
2.Fenerbahçe 34 25 3 6 52 81
3.Samsunspor 34 18 10 6 13 60
4.Beşiktaş 34 16 7 11 20 59
5.İstanbul Başakşehir 34 16 12 6 7 54
6.Eyüpspor 35 14 13 8 4 50
7.Trabzonspor 34 12 11 11 11 47
8.Göztepe 34 12 11 11 10 47
9.Kasımpaşa 34 11 10 13 0 46
10.Konyaspor 34 13 14 7 -3 46
11.Kayserispor 34 11 12 11 -11 44
12.Antalyaspor 34 12 14 8 -22 44
13.Gazişehir Gaziantep 34 12 15 7 -5 43
14.Rizespor 34 13 17 4 -10 43
15.Alanyaspor 34 10 15 9 -10 39
16.Bodrum FK 34 9 16 9 -13 36
17.Sivasspor 35 9 18 8 -14 35
18.Hatayspor 34 5 21 8 -26 23
19.Adana Demirspor 34 2 28 4 -59