Fasulye Üreticisi İsyanda

Fasulye Üreticisi İsyanda: “Ürünümün rafta üç katı fiyatla satıldığını görünce içim yanıyor. Devlet bize destek vermesin, ithal sopasıyla korkutmasın, ürünümüzü değerine satacak yolu göstersin.”

“Fasulye tarlada 5 lira, rafta 15 lira”

Köy ve kasaba gezilerine ara vermeden devam eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Karatlı Kasabası ile Dikilitaş, Aşlama, İçmeli köylerini ziyaret etti. Fasulye üretiminde 3'üncü sırada olan Niğde'de hasat devam ederken, fasulye üreticilerinin isyanını tarlada dinledi.

Çiftçi isyan ediyor: “İktidar bizi tüccara mahkum ediyor.”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, fiyattaki istikrarsızlığın çiftçiyi alternatif ürüne yönelttiğine dikkat çekti. Tarımdaki plansızlığın üretici ve tüketiciyi vurduğuna dikkat çeken Gürer, “Çiftçi perişan, ithalatçı ile aracı zengin oluyor. Patates yıllarca depoda kaldı, geçen yıl tüketici pahalı patates aldı ama parayı üretici değil aracı kazandı. Çiftçi bölgede ekime uygun ürünleri denemeye başladı. Geçen yıl nohut ekti, para etmedi halen stokta nohut var. Bu kez fasulye ekimi bölgede yaygınlaştı, yaklaşık 96 bin dekar alanda fasulye ekimi yapıldı. Niğde’de 35 bin ton fasulye rekoltesi bekleniyor. Geçen yıla göre %21 artış var. TÜİK verilerine göre fasulye üretiminde Niğde ili 3.sıraya yükseldi. İklim değişikliği etkisi ile bu yıl ekili alanlar önce selden zarar gördü. Şimdi çiftçi, değerine ürün satamıyor. Onun etkisi ile mağdur durumdalar. Üretim sağlanan alanlarda hasat devam ediyor. Fasulye tohumu, kooperatiflerde 8-10 lira aralığında üreticiye verildi. 50 dekara yaklaşık 8-10 kilo tohum ekiliyor. Gübre toprağın durumuna göre değişiyor. 50 kilodan başlıyor dekara 100 kiloya kadar değişen gübre atılıyor. Gübrenin tonu da 2.35 lirayı buluyor. En az 3 kere gübreleme yapılıyor. Kuyu suyu kullanılıyor, elektrikle çıkarılan su, mazot, elektrik fiyatı arttıkça çiftçinin maliyetini doğrudan etkiyor.. Mantar vb. hastalık ve “canavar otu”  ile mücadele içinde en az üç sefer ilaç kullanılıyor. Ot ilacı yaklaşık 1 tona 180 lira, masraf ile üretim başa başa. Aile emeği, çalışması, çapalama, işçilik giderleri ile mal edilen fiyata ürün tüccara zorla satılıyor. Tüccar çekilirse çiftçi ortada kalıyor. Geçen yıl tüccar fasulyeyi kilosu 5 TL den almıştı, bu yılda 5 TL ile 5.70 TL den alıyor. Paketlenen ürün Niğde merkezde dahi kilosu 12-15 TL aralığında satılıyor. Çiftçi isyan ediyor: “İktidar bizi tüccara mahkum ediyor. Fiyatı tüccar belirliyor. Hasat ortasını geçtik, taban fiyat hala açıklanmadı.”

Gürer: “İktidar, tarımda yanlış yolda.”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımda iktidarın yanlış yolda olduğunu belirterek, “Üretici, çiftçi zorunlu olduğu için, yapacak başka bir işi bulunmadığı için ekim yapmaya devam ediyor. Her yıl bir ürün deniyorlar. Patates, nohut derken fasulye ekim alanları arttı ancak üretici fasulyede umduğunu bulamadı. Tohum, ilaç, gübre, mazot, elektrik giderleri arttı. Çiftçi, kendi işçiliğini katmadan, ürünün mevsim etkilerinden kurtulduğunu varsayarak ürün elde etse dahi geçen yıl ile aynı fiyata dahi ürünü satamıyor. Plansızlık üreticiyi vuruyor” dedi.

“AKP iktidarı, çiftçi için kara gün dostu olan kurum ve kuruluşları eritti.”

Elma, patates, lahana, kiraz ve fasulyede ülkemizde üretimde ilk üçte yer alan Niğde’nin Avrupa Birliği Kırsal Kalkınma Destekleri kapsamına alınmadığını ve lisanslı depoculuk uygulamasında da yer verilmediğini ifade eden Gürer, “Depolama olağanı sınırlı. Havza bazlı destek yalnız patateste var. Üretici için bir yıl önce ne ekeceğini, bir yıl sonra kaça satacağını bileceği bir düzen yaratılmalıdır. Girdi fiyatlarındaki katbekat artışlar dikkate alınarak ilaç ve gübre kullanımı konusunda çiftçi bilinçlendirilmelidir. Üretici kazanç elde etmeden ürün satarken, tüketici pahalı fiyatla ürüne ulaşmaktadır. Üreticiden alınan ürünün, perakende satış fiyatının üç kat artması da düşünülmesi gereken bir durumdur. AKP iktidarları, çiftçi için kara gün dostu kurum ve kuruluşları eritti. Çiftçiyi tüccara mahkum etti. Devlet, üreticinin ürününü hakkettiği değerden satabilmesi için uygun ortam yaratmalıdır” dedi.

İthal kime yarıyor?

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  üretici için en önemli tehdidin ithal ürün olduğunu belirterek, “İthal ürünün, piyasa dengelemek için getirildiği ifade ediliyor. Gümrüksüz gelen ürünler, ülkemizde bir kaç kez el değiştirip, katlayan fiyatlarla pazara veriliyor. Böylece yabancı ülke çiftçisine sağlanan desteğin ötesinde ciddi bir vurgunda vuruluyor. Bazı ürünlerde olduğu gibi ithal ürün, yerli üründen daha yüksek fiyatla tüketiciye satılıyor. Tüketici korunmuyor. İthalatçı, aracı vurgun vuruyor. Yerli üretici toprağa verdiğini topraktan alsa da değer bulmadığı için kara kara düşünüyor. Başa baş noktasına gelince yine toprağı ekeceğim diye seviniyor” dedi.

Fasulye üreticisi: “Devlet bana destek vermesin, ürünümü değerine satacak yolu göstersin.”

Çiftçi tarlada gördüğü CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’e dert yandı: “Geçen yılki fiyat beş lira idi. Girdi fiyatları iki kat arttı. Bu yıl tüccar bizden kilosu 5.70 TL den ürün alıyor, köyden şehre varıyorum, fasulyenin kilosu 12 lira ile 15 lira arasında satılıyor. Ürünümün rafta üç katı fiyatla satıldığını görünce içim yanıyor. Devlet bana destek vermesin, ürünümü değerine satacak yolu göstersin. Yıllarca patates ektim zarar ettim. Geçen yıl patates tüccara geçti, fiyat patladı. Bu kez fasulye ekelim dedik maliyetimizi bile karşılayamadık.

Atadan babadan kalma toprağımız var. Bildiğimiz tek iş çiftçilik. Aklımız erdi ereli toprağı ekeriz. Her geçen yıl bir önceki yılı arıyoruz. Girdi fiyatı sürekli artıyor. Ürettiğimiz elimizde kalıyor. İthal ürün sopası  ile de  piyasa düşük tutuluyor. Bu iş aracıya yarıyor. Aracı da olmasa ortada kalacağız. Yetkililer tarlaya gelmeden, gelip halimizi görmeden her şey güllük gülistanlık gibi açıklamalar yapıyorlar. Gerçekten üretici çiftçi olarak borç batağındayız. Banka borcumuz var. Ürün hasadı bekliyoruz. Tüccarın verdiği ile maliyeti kurtarmaya çalışıyoruz. Depolama şansı sınırlı, o arada borçlular kapıya dayanıyor. Mecbur bir an önce ürünü satıyoruz. Elimizde biraz kalsa, icra kapıda. Çiftçilik iyice zorlaştı. Zorunlu ekiyoruz ama nereye kadar” dediler.