9031,82%-2,18
34,48% 0,06
36,46% 0,34
2948,17% 0,45
4929,17% 0,00
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çanakkale’nin Biga ilçesinde geçtiğimiz günlerde etkili olan dolu afetinin etkilerini yerinde inceledi.
“2024 yılı çiftçilerimiz açısından her anlamda zor geçiyor. Çiftçilerimiz bir yandan ürettikleri ürünleri değerinde pazarlamakta sıkıntı yaşıyor, diğer yandan doğal afetlerle mücadele ediyor” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Yaşanan doğal afetlerden en çok çiftçilerimiz etkileniyor. Doğal afetler her zaman var oldu ve olmaya da devam edecektir. Fakat iklim değişikliğinin de etkisiyle son yıllarda sayısı ve şiddeti arttı. Türkiye’de 2011 yılında 324 adet doğal afet meydana gelmişken 2023 yılında bu sayı 1475’e ulaştı.
2024 yılının henüz ilk 8 ayında 900 adet doğal afet yaşandı. Bu afetlerin yüzde 22’si gibi önemli bir kısmını dolu afeti oluşturdu. Afetlere yalnızca sayı gözüyle de bakamayız.
Çiftçilerimizin emeklerini ortaya koyarak ve yüklü miktarda borca girerek üretmeye çalıştıkları ürünlerin bir anda ziyan olması hem çiftçilerimiz hem de ülkemizin gıda güvencesi için çok büyük bir tehlikedir.
“Çanakkale tarihi ve turistik bir şehir olmasının yanında önemli de bir tarım şehridir. 2023 yılı itibarıyla yulaf, sorgum, yem bezelyesi, İtalyan çimi gibi yem bitkilerini en çok üreten ilimiz Çanakkale’dir. Yine salçalık biber üretiminde birinci sıradadır.
Şeftali üretiminde ikinci, çilek üretiminde üçüncü, çeltik, sofralık domates, şaraplık üzüm, armut ve ayva üretiminde dördüncü sıradadır. Genel olarak Çanakkale 28 bitkisel ürünün üretiminde ilk 5’tedir. Böylesine önemli bir tarım şehrinde yaşanan afetin faturası da büyük olur.”
“Dolu afeti sonrası çeltikte yüzde 100’e varan oranda zarar var”
“Biga’da yaşanan dolu afeti yaklaşık 45 bin dekarlık alanda etkili oldu. Bu alanda çeltik başta olmak üzere silajlık mısır, kışlık sebzeler, zeytin ve diğer meyveler yetiştiriliyor. Fakat dolu afetinin etkili olduğu alanın takribi yüzde 90’ını çeltik oluşturuyor.
Çanakkale’de üretilen çeltiğin yüzde 68’i de Biga’da üretiliyor. Çeltikte yüzde 100’e varan bir zarar söz konusudur. Gönen ve Biga barajlarının en fazla suladığı bu bölgede zarar gören alanın Biga’nın toplam tarım alanının yaklaşık 3’te birine tekabül ettiği dikkate alındığında bu felaketin ilçe ekonomisinde çok büyük kayıplara yol açtığı görülecektir.
Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için bugün Biga’daki üreticilerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Her zaman dediğimiz gibi, çiftçilerimiz devlet destekli tarım sigortasından faydalanmalı; ürününü, gelirini ve geleceğini sigorta altına almalıdır. Doğal afetlerden korunmanın tek yolu budur. Sigortalılık oranının yükselmesi için de sigorta primleri daha makul düzeye çekilmelidir.
Ülkemizin diğer bölgelerinde olduğu gibi Biga’da da artan girdi fiyatları ve üretilen ürünlerin değerinde pazarlanamaması çiftçi gelirlerine doğrudan etki etmiş ve üreticilerimizi banka kredilerine yöneltmiştir.
Çoğu çiftçimiz bir önceki yıl aldığı krediyi kapatamamakta, hasat sezonunda kredinin faizini ancak ödeyebilmektedir. Önceki yılın borcu devam ederken yeni faiz oranı ile yeniden kredi almakta ya da önceki kredisini limit artırarak yeniden yapılandırmaktadır. Günün sonunda çiftçilerimiz bir yıl boyunca emek vererek elde ettiği gelirin bir kısmını hasat sonunda bankalara verir hale gelmiştir.
Artan maliyetler ve yüklü borçlar çiftçilerimizin tarımsal üretim yapmasını zorlaştırırken bir de bunların üstüne yaşanan doğal afetler çiftçilerimizin elini kolunu bağlıyor. “