Hande Çiğdemoğlu'nun yaşanmışlık kokan satırları ve aşk dokulu hikâyeleri ile "Göğsünün Tam Ortasında" İnkılâp Kitabevi'nden çıktı.
Bir fotoğraf üzerinden tüm hayatını değiştiren Ozan, hiçbir işe yaramaz hissederken karpuzun iyisinden anlayıp yeni lakabını bulan Cemil, kilolarından kurtulup aşkına kavuşmak isteyen Nimet…
"Göğsünün Tam Ortasında" hayatın içinden öyküleriyle insanın içini ısıtıyor. Kimi zaman güldürüp kimi zaman hüzünlendirirken okura satırlarında kendini göreceği yeni dünyalar sunuyor.
Okurken satırlarında kaybolacağınız, sonunu merakla bekleyeceğiniz ama yine de hiç bitmesin isteyeceğiniz "Göğsünün Tam Ortasında" kitaplığınızın başköşesine yerleşmek için geliyor.
ARKA KAPAK
Yaşlı adam, kafamın içindekileri okuyor gibiydi.
"Aşk!" dedi. Yutkundu, yineledi.
"Aşk, tanrı gibidir; varlığını hissedene dek onu yok sanırsın."
İnsanın anlaşılmayı bekleyen ruhuna ve "göğsünün tam ortasında" duran o şeye selam durmak üzere yazılan bu öyküler, aşkın çepeçevre kuşattığı hayatları, içinde bulunulan koşulların ışığında yeniden keşfediyor. Böylece sadece iki insan arasında gibi görünen bu büyülü bağın, çevresel ve toplumsal sınırlarla ne denli iç içe geçtiğini gözler önüne seriyor.
Hande Çiğdemoğlu, ilk kitabı Kâğıt Kesiği ile okurla kurduğu derin ve samimi bağı, yeni kitabı Göğsünün Tam Ortasında ile bir kez daha canlandırıyor. Yalnızca aşkı değil; insan ruhunun derinliklerini, anlam arayışını, sınırları, zamanı ve koşulları keşfetmek üzere yeni bir yolculuğa davet ediyor.