TARSUSLU FİLOZOF ARATOS’UN HEYKELİ OKUL İNŞAATINDA ÇIKTI.

   

• Gazeteci ve tarih araştırmalarıylUğur Pişmanlık Tarsus’ta bir lise inşaatı sırasında Tarsuslu filozof Aratos’un heykeli bulunduğunu iddia etti. Arkeologlar, “Helenistik döneme ait olduğu tahmin edilen mermer heykel başının Tarsuslu filozof Aratos’a ait olduğunu ileri sürdüler. Gazeteci-Yazar Uğur Pişmanık, “Devlet kendi inşaatında çıkan eserlere sahip çıkmadı. Okul inşaatı temel kazısında çıkan birçok eseri ile Aratos heykelinin başını müteahhit ve inşaat çalışanları aldı. Eserler definecilerin ve bunları satan aracıların eline geçti. Kamuoyu ve yetkililer, okulu yapan müteahhit firma yetkililerini, inşaat çalışanlarını ve kepçe operatörlerini bulup soruşturmalıdır” diye konuştu.

 

Arkeologlar, Tarsus’ta okul inşaatından çıkan heykel başının Tarsuslu filozof Aratos’a olduğunu belirtiyorlar.

Uğur Pişmanlık, yaklaşık 10 yıl önce Tarsus’ta bir lise inşaatı sırasında Tarsuslu filozof Aratos’un heykeli bulunduğunu ama müzeye teslim edilmediğini iddia etti. Arkeolog Hüseyin Adıbelli, “Helenistik döneme ait olduğu tahmin edilen mermer heykel başının Tarsuslu filozof Aratos’a ait olduğunu ileri sürdü. Gazeteci-Yazar Uğur Pişmanlık, “Devlet kendi inşaatında çıkan eserlere sahip çıkmadı. Okul inşaatı temel kazısında çıkan birçok eseri ile Aratos heykelinin başını müteahhit ve inşaat çalışanları aldı. Eserler definecilerin ve bunları satan aracıların eline geçti. Kamuoyu ve yetkililer, okulu yapan müteahhit firma yetkililerini, inşaat çalışanlarını ve kepçe operatörlerini bulup soruşturmalıdır” diye konuştu. Tarsus Anadolu’nun en eski kentlerinden biri olduğunu dile getiren Pişmanlık, “Gözlükule Höyüğü’nde yürütülen arkeolojik kazılar, Tarsus’un tarihinin yaklaşık 10 bin yıllık bir geçmişi olduğunu ortaya koyuyor. Tarihte Hititler ve Roma uygarlıkları döneminde dört kez başkentlik yapmış, felsefe okulları bulunan ve filozoflar yetiştiren Tarsus gibi tarihsel geçmişi oldukça zengin bu kentin her köşesinde çeşitli uygarlıkların izleri görülür. Tarsus’un bugün sahip olduğu bilinen ve görünen eserlerinden daha çoğu toprak altındadır. Daha Osmanlı’nın son yüz yılından itibaren pek çok eserin Tarsus dışına kaçırıldığı bilinmektedir. Bugün Londra, Paris ve Newyork müzelerinde ve koleksiyoncuların elinde çok sayıda Tarsus’tan gitme antik eser mevcut. Kentte, ilk bilimsel kazılar 1930’lu yıllarda Gözlükule Höyüğü’nde yapılmaya başlanmıştır. Gözlükule’deki ilk kazılardan bu yana Justinyen (Donuktaş) Tapınağı, Antik Yol, Roma Hamamı ile Zeytin Pazarı Rezervuar kazısı ile Kleopatra Kapısı civarı Köylü garajı içindeki Antik Oda Mezar alanında jeofizik yüzey araştırması yapılmıştır. Tarsus ve çevresinde pek çok kaçak kazı yapıldığını ve definecilerden ele geçiren eserlerin müzede sergilendiğini biliyoruz. Bir de devletin kendi yaptığı ya da ihaleye verdiği inşaatlarda da eser çıkabiliyor. Bu duruma Tarsus’tan ilginç bir örnek vermek istiyorum. Edindiğim bilgiye göre, 2010-2015 yılları arasında Tarsus Sağlık Meslek Lisesi ve ek bina olarak yapılan Tarsus Gülserin Günaştı Anadolu Sağlık Meslek Lisesi inşaatının temel çalışması sırasında bazı antik dönem eserler çıkmış ve bu eserleri muhtemelen müteahhit firma yetkilileri el koymuşlar. Hatta eserlerden müteahhit yakınları da almış. Bu eserler müzeye bildirilmemiş ve verilmemiş. Tarsus dışına çıkarıldığını sandığım eserlerden bir tanesinin fotoğrafları adını veremeyeceğim bir şahıs tarafından bana ulaştırıldı. Bir mermer heykelin sadece baş kısmına ait fotoğraflardan önemli bir eser olduğu anlaşılıyordu. Bu heykel başı Tarsuslu filozof Aratos’a aittir” dedi. Tarsus Antik Yol kazısında görev yapan Arkeolog Hüseyin Adıbelli, heykel başının Aratos’a ait olduğunu ileri sürdü.

Arkeolog Hüseyin Adıbelli, inşaat kazısında ortaya çıkan heykel başı fotoğrafına ilişkin değerlendirmesinde “Eser güzel bir parça. Helenistik dönem özellikleri gösteriyor. Bu Tarsuslu filozof Aratos’a ait olabilir. Avrupa’da çeşitli müzelerde yer alan Aratos büstleriyle çok benzerlik gösteriyor. Tabi bu heykel başı bulunursa yapılacak incelemelerden sonra bunu daha kesin olarak söyleyebiliriz. Ama bu heykel başının bir filozof olma ihtimali de var, hekim de olabilir… Sakal bilgelik göstergesi olduğu gibi dünyada geçirilen uzun zamanın, yani tecrübenin de göstergesidir. Barok ve realist üslubu, göz işlenişi M.Ö. 2. yy. özellikleri göstermekte. Aratos’a ait de olabilir. Kesin karar vermek için eseri incelemek gerekir. Enteresan bir parça, mutlaka müzeye kazandırılmalı tabi” dedi.

Gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık, “Arkeologun değerlendirmesinden eser ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Heykel başı Helenistik döneme ait, Tarsuslu filozof Aratos da Helenistik dönemde yaşamıştır. Bu heykel başı ve inşaattan çıkan diğer eserler mutlaka bulunmalıdır.  Şimdi başta Tarsus müzesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve savcılığın harekete geçerek Gülserin Günaştı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni yapan müteahhit firma yetkilileri ile çalışanlarını sorgulayıp, okul inşası sırasında çıkan bu eserlerin nerede olduğunu, kimlerin bulup aldığını ve kimlere sattığının soruşturulmasıdır. Kente karşı bir suç işlenmiş ve Tarsus’un antik eserleri inşaattan alanından kaçırılmıştır. Burada sunulan bilgi dışında en önemli kanıt elimizdeki birkaç fotoğraftır. Gerisi devletin buradaki kurumları ile yetkililere kalmış bir şeydir. Sorumlular görev başına çağırıyorum” diye konuştu. Yaşanan bu gelişmeler karşısında konunun takipçisi olacağını ifade eden Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan, “Birçok medeniyete başkentlik yapmış ve geçmişi 10 bin yıla dayanan bir kentte yaşıyoruz. Adeta açık hava müzesi gibi olan Tarsus’un her köşesi değişik uygarlıkların izini taşıyor. Şehrimizin tanınmış simalarından gazeteci Uğur Pişmanlık tarafından yayınlanan ve Aratos’un heykeli olduğu düşünülen bu heykelin şehrimize kazandırılması için ilgili kurum ve kuruluşlara bildireceğiz. Bulunduğu iddia edilen eserin takipçisi olacağımızı bilinmenizi isteriz” dedi.