• BIST 100

    9722,09%0,80
  • DOLAR

    32,55% 0,01
  • EURO

    34,86% 0,04
  • GRAM ALTIN

    2430,53% 0,03
  • Ç. ALTIN

    3994,55% -0,61

“ŞEKER STRATEJİK BİR ÜRÜNDÜR. DIŞA BAĞIMLI OLUNACAK BİR ÜRÜN DEĞİLDİR.”

“ŞEKER STRATEJİK BİR ÜRÜNDÜR. DIŞA BAĞIMLI OLUNACAK BİR ÜRÜN DEĞİLDİR.”

Tarım 1.03.2018 11:59:10 0
“ŞEKER STRATEJİK BİR ÜRÜNDÜR. DIŞA BAĞIMLI OLUNACAK BİR ÜRÜN DEĞİLDİR.”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “şeker fabrikalarının özelleştirilmesi olayına, basit bir özelleştirme işlemi gibi bakamayız. Şekerin stratejik bir ürün olduğunu, şekerin hammaddesi pancar üretiminin çiftçimiz açısından hayati bir tarımsal faaliyet olduğunu göz ardı edemeyiz. Şeker stratejik bir üründür. Dışa bağımlı olunacak bir ürün değildir. Yerli üretimi korumaktan başka çare de yoktur. Cargill gibi yabancı şirketlerin inisiyatifine, tekeline bırakılacak bir ürün değildir” dedi. Bayraktar, Birlik Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, Şubat ayında fiyatlarda meydana gelen değişimleri, 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi konusundaki görüşlerinikamuoyuyla paylaştı. Konuşmasının başında Afrin’de devam eden Zeytin Dalı Operasyonu’na değinen Bayraktar, “öncelikle 5 milyona yakın çiftçimiz adına, Afrin’de Zeytin Dalı Operasyonu’nu başarıyla yürüten kahraman askerlerimizin sonuna kadar yanında olduğumuzu belirtmek istiyorum.Bu ülke için gözünü kırpmadan şehadet makamına ulaşan bütün kahramanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum” dedi. Bayraktar, basın toplantısında, son günlerin gündemde en çok yer alan konusu şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de değindi. “Bilindiği gibi, Türkşeker'in,Afyonkarahisar, Alpullu, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Turhal ve Yozgat’tan oluşan 14 fabrikasının özelleştirilmesiyle ilgili ihale ilanı, 21 Şubat 2018 tarihli Resmi Gazete’de yer aldı ve özelleştirme süreci başladı” diye konuşan Bayraktar, şunları söyledi: “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi olayına,basit bir özelleştirme işlemi gibi bakamayız. Şekerin stratejik bir ürün olduğunu,şekerin hammaddesi pancar üretiminin çiftçimiz açısından hayati bir tarımsal faaliyet olduğunu göz ardı edemeyiz. Şeker pancarı tarımı ve şeker üretimi 1926 yılından bu yana ülkemiz tarımının vazgeçilmez konularından biri olmuştur. 81 milyonu bulan genç, dinamik ve artış hızı yüksek bir nüfusa sahibiz. Ülkemizde 5 milyonu aşkın mülteci, sığınmacı ve yabancı yaşıyor. 40 milyona yakın turist ülkemizi ziyaret ediyor. Bütün bunlar şeker talebini olağanüstü artıran unsurlardır.Ülkemizde, yaklaşık olarak 2 milyon ton şeker üretilirken, 2,1 milyon ton da şeker tüketilmektedir. Bu talebin karşılanması gerekiyor. Nitekim ülke çapında 3,4 milyon dekar alanı şeker pancarı üretimi için ayırıyoruz.Ülkemizde 2017 yılında 20,8 milyon ton şeker pancarı üretildi.Şeker pancarı üretimi yapan çiftçi sayımız 500 bine yakındı. Bu rakam günümüzde 105 bine kadar indi. Mekanizasyonun yüzde 80’lere ulaşmasına rağmen, emek yoğun bir bitkisel üretim alanı olan şeker pancarında, üretim sezonunda her gün, üretici çiftimiz ve mevsimlik işçilerle birlikte 170 bine yakın kişi emek sarf etmektedir. Pancar tarımı çiftçimiz açısından önemlidir.Katma değeri yüksek bir üründür. Ayrıca hemen her şeyi değerlendirilmektedir. Posası, yaş ve melaslı kuru küspesi ucuz hayvan yemi olarak kullanılmakta, hayvancılık açısından da önem taşımaktadır. Bunların yanı sıra, şeker pancarı çevreci bir bitkidir. Oksijen üretimi açısından önemlidir. Birim alanda orman alanlarından üç kat daha fazla oksijen üretmektedir. Şeker pancarı, toprağı da organik madde açısından zenginleştirmekte, münavebeli tarımda ekilecek diğer ürünlerde de verim artışına sebep olmaktadır. Diğer taraftan küçük aile işletmeciliği şeklinde yapılan pancar üretimi, kırsalda üretimin sürdürülmesi, göçün önlenmesi ve genç nüfusun tutulması açısından da önem taşımaktadır.” “14fabrika, 1575 köyde, 47 bin 758 çiftçimizden pancar alımı yapıyor” Özelleştirilecek 14 fabrikanın1575 köyde, 1,25 milyon dekar alanda üretimini sürdüren 47 bin 758 çiftçiden pancar alımı yaptığına dikkati çekin Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine bu 14 fabrikada, 4 binin üzerinde çalışanla, 7 milyon ton şeker pancarı işlenmekte ve 947 bin ton şeker, 322 bin melas, 2 milyon 74 bin ton yaş küspe üretilmektedir. Bu rakamlar ihmal edilecek, vazgeçilecek rakamlar değildir.Sendikaların bu konudaki endişe ve sıkıntılarına katılıyoruz.Biz de çiftçimiz açısından endişeliyiz. Geçen hafta Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızdan randevu talebimiz oldu. Hem Cumhurbaşkanımız hem de Başbakanımızla bu konuyu görüşmeyi arzu ediyoruz. Ülkemizde yem maliyetleri de göz önünde tutulduğunda,hayvancılığımız açısından çok önemli, ucuz bir kaynak olan şeker pancarı üretiminin aksatılmadan sürdürülebilmesi bu fabrikaların üretime devam etmesine bağlıdır. Devlete ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ülkemizdeki şeker pancarı üretimini büyük oranda etkileyecektir. Pancar şekerinin sağlık açısından önemi de bütün uzmanlar tarafından öne sürülmektedir. Nişasta bazlı şeker üretiminde şu anda yüzde 10 üretim kotası bulunmaktadır. Bu kota, Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 50 oranında artırılabilmektedir. Halen 2 milyon 504 bin ton A ve B pancar şekeri kotası, 265 bin ton nişasta bazlı şeker kotası bulunmaktadır. Ancak merdiven altı üretim de dikkate alındığında nişasta bazlı şeker üretiminin fiiliyatta daha da fazla olduğu tahmin edilmektedir.” “Şeker yabancı şirketlerin tekeline bırakılacak bir ürün değildir” Nişasta bazlı şeker üretiminde, yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarda olduğu gibi yabancı şirketlerin ağırlığının bulunduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları söyledi: “Hem nişasta bazlı hem de yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarda, yüksek kar paylarının ülke içinde kalmaması ve yurtdışına transfer edilmesi de önemli bir ekonomik kayıptır. Şeker stratejik bir üründür. Dışa bağımlı olunacak bir ürün değildir. Yerli üretimi korumaktan başka çare de yoktur.Cargill gibi yabancı şirketlerin inisiyatifine, tekeline bırakılacak bir ürün değildir. Özelleştirmenin çözüm olmadığı daha önce başka alanlarda yapılan uygulamalarda da görülmüştür. “Maliye Bakanı Ağbal’ın konuşmasının altına imzamı atarım” Nitekim Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal, 2016 yılında Çorum’da yaptığı bir konuşmada, ‘şeker sektörünün özelleştirilmesi, özelleştirme programında olan birçok şirketin özelleştirilmesinden çok farklı. Benim kanaatim bu. Yani TÜPRAŞ’ı özelleştirebilirsiniz, orada bir şirket var. Onun altında tarım üreticisi yok. Türk Telekom’u özelleştirebilirsiniz ama iş şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geldi mi bu konuyu 40 kere düşünmemiz lazım’ demişti. Sayın Bakanın bu açıklamasına katılıyorum.Altına imzamı da atarım.Evet doğrudur. TÜPRAŞ ve Telekom’un arkasında 47-48 bin çiftçi ailesi bulunmamaktadır. Sayın Bakana sesleniyorum; ‘sözlerinizin arkasında durmanızı ve gereğini yapmanızı bekliyoruz. Lütfen gereğini yapın’.” -“Biz, sektöre bir bütün olarak bakılmasından yanayız”- Bir bütün olarak bakıldığında şeker fabrikalarının zarar etmediğini, bazı fabrikaların yatırım eksikliğinden kaynaklanan zararlarının diğer fabrikalar tarafından telafi edildiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle dedi: “Biz, sektöre bir bütün olarak bakılmasından yanayız. Bunun çiftçi, fabrika çalışanı, tüketici ayağı bulunmaktadır.Yarattığı katma değer ve kamu yararı unsuru da göz ardı edilemez. Şeker üretim tüketim dengesine, artan nüfusa baktığımızda, hem şeker pancarı hem şeker üretimi artırılmalıdır. Gelişmiş ülkelerde görüldüğü gibi çiftçi örgütleri, çalışan ve kamunun içinde yer aldığı yeni bir yapılanma modeliyle bu fabrikalar yaşatılmalıdır. Teknoloji açısından güçlendirilmeli, çalışan sayısı artırılmalı, gerekli yatırımlar yapılmalıdır.Şeker pancarı üretiminde destekler artırılmalıdır.” -Üretici-market fiyatları- Bayraktar, Şubatayında,markette41ürünün 24’ündefiyat artışı,10’unda fiyat azalışı,üreticilerde ise 33 ürünün 12’sindefiyat artışı, 9’unda ise fiyat azalışı görüldüğünü, markette 7 üründe, üreticide 12üründe fiyatların değişmediğini bildirdi. Şubat ayında fiyatı en fazla artan ürünün, marketlerdekarnabahar, üreticilerde ise sivri biber, fiyatı en fazla düşen ürünün ise marketlerde ve üreticilerde lahana olduğunu belirten Bayraktar, şunları söyledi: “Şubatayında market fiyatlarındapırasa, nohut, kuru üzüm, süt, mısırözü yağı, tavuk eti ve portakal fiyatında değişim görülmezken, fiyat düşüşüyüzde 21,8ile en fazla lahanadameydana gelmiştir. Lahanadakifiyat düşüşünü, yüzde 13,7 ile ıspanak,yüzde12,1 ile patates,yüzde 3,2 ile domates,yüzde 3,1 ile kuru soğan,yüzde 2,7 ile kuru fasulye, yüzde 1,8 ile beyaz peynir,yüzde 1,6 ile kaşar peyniri,yüzde 1,6 ile yumurta, yüzde 1,4 ile kırmızı mercimek izledi. Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 38,5 ilekarnabahardagörüldü. Karnabahardakifiyat artışını,yüzde 25,4 ile sivri biber,yüzde 14,0 ile elma,yüzde 10,7 ile havuç,yüzde 8,3 ile kuru kayısı,yüzde 7,1 ile salatalık,yüzde 6,8 ile kabak, yüzde 5,3 ile kuru incir, yüzde 5,3 ile marul, yüzde 5,2 ile Antep fıstığı,yüzde 4,3 ile yeşil soğan,yüzde 4,2 ile patlıcan,yüzde 3,7 ile maydanoz,yüzde 3,0 ile kuzu eti,yüzde 2,7 ile zeytinyağı,yüzde 2,2 ile tereyağı, yüzde 2,1 ile dana eti, yüzde 2,0 ile limon, yüzde 1,2 ile pirinç, yüzde 1,0 ile ayçiçeği yağı,yüzde 0,9 ile iç fındık, yüzde 0,8 ile yeşil mercimek, yüzde 0,8 ile toz şeker,yüzde 0,5 ile yoğurt takip etti.” -Üretici fiyatları- Şubatayında üretici fiyatlarında, maydanoz, portakal, limon, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir ve zeytinyağı fiyatında değişim meydana gelmezken,lahana yüzde 21,1azalmayla fiyatı en fazla düşen ürün olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle dedi: “Lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 6,8 ile patates,yüzde 6,0 ile kabak,yüzde 5,6 ile pırasa,yüzde 5,1 ile domates,yüzde 4,8 ile kuru soğan, yüzde 3,4 ile ıspanak,yüzde 1,9 ile kuru üzüm, yüzde 1,4 ile yumurta izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 30,8ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdekifiyat artışınıyüzde21,9 ile patlıcan, yüzde 12,7 ile Antep fıstığı, yüzde 12,5 ile havuç, yüzde 11,9 ile karnabahar, yüzde 9,1 ile iç fındık, yüzde 8,9 ile yeşil soğan,yüzde 7,0 ile salatalık, yüzde 6,2 ile süt,yüzde 4,0 ile kuzu eti,yüzde 3,5 ile marul,yüzde 2,6 ile dana eti takip etti.” -Üretici-market fiyat farkı- Şubat ayındaüretici ve market arasındaki fiyat farkında,lahananınyüzde 384,7ile ilk sırayı aldığını vurgulayan Bayraktar, “lahanayı yüzde 353,3 ile portakal, yüzde 307 ile karnabahar, yüzde 288,5 ile kuru kayısı izledi.Lahana 4,8 kat, portakal4,5 kat, karnabahar 4,1 kat, kuru kayısı 3,9 katfazlaya tüketiciye ulaştı. Bugün üreticide25 kuruş olan lahana markette 1 lira 21 kuruşa satılıyor.60 kuruş olan portakal 2 lira 72 kuruşa,75 kuruş olan karnabahar 3 lira 5 kuruşa,9 lira olan kuru kayısı34 lira 97 kuruşa,71 kuruş olan pırasa 2 lira 68kuruşa,34 kuruş olan maydanoz ise 1 lira 28 kuruşa, 50 kuruş olan kuru soğan 1 lira 79 kuruşafiyat buluyor” diye konuştu. -Fiyat değişimlerinin nedenleri- Üretici fiyatlarında,sivri biber, patlıcan, salatalık gibi ürünlerde yaşanan talep artışının,fiyatlarda yükselişe yol açtığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “Antep fıstığında rekoltede yaşanan düşüş fiyatları etkiledi. Karnabaharda bazı yerlerde hasadın sonuna gelinmesiyle birlikte ürün fiyatı arttı. Yeşil soğan, marul gibi ürünlerdeki az miktarda görülen artış mevsimsel özelliklerden kaynaklandı. Sütte meydana gelen artış,Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği yeni fiyattan kaynaklandı. Fiyat düşüşlerine baktığımızda, lahanada talepteki daralma fiyatları düşürdü. Patateste piyasalardaki durgunluk fiyatları etkiledi. Patateste ihracat iadesi verilmesiyle ilgili talebimiz, başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız olmak üzere hükümet yetkililerine iletildi. Patates üreticimiz dört gözle ihracat iadesini bekliyor. Patateste olduğu gibi kuru soğanda da talebin yavaş olması fiyatları düşürdü. Kabak ve domateste havaların iyi gitmesi sonucu seralarda ara dönem yaşanmaması ve üretimin sürmesi fiyatlara yansıdı. Ispanak ve pırasada hasat dönemi olması fiyatları etkiledi.” -Sorular- Bayraktar, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Şemsi Bayraktar, şeker fabrikalarının değerli arazileri yüzünden satışının gündemde olduğu yönündeki iddialar ve nişasta bazlı şekerlerle ilgili soru üzerine, şunları söyledi: “Nişasta bazlı şekerlermeyve sularında, değişik alanlarda yoğun olarak kullanılıyor. Pancardan ürettiğimiz şekerin kullanıldığı bütün alanlarda nişasta bazlı şeker kullanılıyor. Sağlık konusunda şeker pancarından üretilen şeker, sağlıklı bir üründür. Bu konuda bütün uzmanlar, bilim adamları hemfikir. Ama nişasta bazlı şeker konusunda şüpheler var. Bilim adamları da bu şüpheleri kamuoyuyla paylaşıyorlar. Özelleştirme yapılacak ama bunun usul ve esaslarını da bilmiyoruz. Hangi koşullarda yapılacak?Bu da açıklanmış değil. Bir ihaleden bahsediliyor. Bunları da görmemiz lazım. Kime verilecek?Nasıl verilecek? Hangi koşullarda verilecek? Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızdan da randevu talebimiz var. Kendileriyle bu konuyu etraflıca görüşmeyi arzu ediyoruz. Diğer özelleştirmelerde de gördüğümüz gibi araziler yeni sahiplerine devredildi. Çok kıymetli yerler ve araziler maalesef özelleştiriliyor. Tabii öyle bir endişemiz de var.” Bir gazetecinin “Cumhurbaşkanına nasıl bir dosyayla gideceksiniz? Hazırladınız mı dosyayı” şeklindeki sorusu üzerine, “tabii bir hazırlığımız var. Aşağı yukarı neler söyleyeceğimizi biraz evvel ifade ettik. Şeker fabrikalarının niçin önemli olduğunu? Bulundukları yerlerde sosyo ekonomik yapıya nasıl katkı sağladıklarını ifade edeceğiz. Zaten bu bilinmeyen bir şey değil. Biliniyor. Biz görüşlerimizi paylaşacağız. İnşallah bir netice alırız” dedi. -Destekler- Bayraktar, desteklerle ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi: “2018 yılı destekleri açıklandı. Son açıklanan destekler, 2019 yılında verilecek destekler. Bu yıl ödenen destekler, 2017 yılı destekleri. 2017 desteklerinde özellikle mazot desteği arttı. Şüphesiz çiftçimiz aldığı destekleri verdiği vergilerle, KDV ile ÖTV ile stopaj ile geri ödüyor. Dolayısıyla bütçeye yük de değiliz. Müthiş de bir üretim yapıyoruz. Bu çok önemlidir. Bu ülkeyi besliyoruz. Bunun parayla ölçülür bir tarafı var mı? Bu ülkenin gıda güvencesini sağlıyoruz. Yetmiyor,bu ülkede 5 milyon mülteci, sığınmacı ve yabancıyı besliyoruz. Yetmiyor, Türkiye bugün 16-17 milyar dolarlık gıda ihracatı yapıyor. Bunun da hammaddesini üretiyoruz. Bir de aşağı yukarı Türkiye’ye 40 milyonun üzerinde turist geliyor. Onları da besliyoruz. Bununda parayla ölçülür bir tarafı yok. Artık şunu anlamak lazım; niye gelişmiş ülkeler tarıma bu kadar yatırım yapıyorlar? Kendi toprakları yetmiyor az gelişmiş ülkelerin topraklarını kiralayıp, satın alıyorlar. Niçin? Çünkü tarım ve gıda güvencesi artık çok önemli ve stratejik oldu. Şuan enerjiyle başbaşa gidiyor ama 15-20 yıl sonra gıda güvencesi çok daha fazla önem kazanacak. Bunu iyi okumak lazımdır. Bunu iyi okuyan ülkeler ciddi manada akıllı devlet politikalarıyla yatırım yapıyorlar. Bizde bunu talep ediyoruz zaten. Tarımda devlet politikası çok önemlidir. Hükümetlerin politikası değil, kalıcı devlet politikaları çok önemlidir. Projeksiyonlarımızı buna göre, yatırımlarımızı buna göre yapmamız lazım. Bizim bu konuda bir toplumsal bilince de ihtiyacımız var. Şu an biz herşeyi sofralarına getirdiğimiz için görülmüyor. Sabah kahvaltılarında hiçbir şey eksik değil. Öğlen yemeklerinde, akşam yemeklerinde, sofralarda eksik olan bir şey yok. Dolayısıyla biz tarım sektörünün ve tarımda çalışan insanların hangi koşullarda üretim yaptığı konusunda çok büyük toplumsal bilince sahip değiliz. Tarım sektöründe, çiftçinin sorunlarında biz bunu yaşıyor, görüyoruz. Burada bütün toplumun bu kesime sahip çıkması lazım... Bu sadece kendileri için değil çocukları için ve gelecek nesiller için de olmazsa olmaz. Bu sektöre sahip çıkacağız hep birlikte.” -Nişasta bazlı şeker kotası- Bayraktar, nişasta bazlı şeker kotası ve dünyadaki kullanımı ve tekelleşme konusundaki soruyu ise şöyle yanıtladı: “Nişasta bazlı şeker kotası Avrupa’da ABD’de yüzde 2 civarındadır. Bizde yüzde 10. Bakanlar Kurulu karıyla yüzde 50 artırılabiliyor. Bizim endişemizi ben ifade ettim.Biz bu fabrikaları kapatırsak, bu fabrikaları özelleştirirsek, bu fabrikalar şeker üretimi yapmazsa ne olacak? Orada şüphelerimiz var. Tabii sendikalarda haklı olarak diyorlar ki bu çalışanlarımız ne olacak? Bizde haklı olarak diyoruz ki bu üreticilerimiz ne olacak? Bu çalışanlar muhafaza edilecek mi? Üreticilerimiz üretim yapacak mı? Üretimde kalacak mı? Olmadığı takdirde orada tarlalarımız boş kalacak. Bu fabrikaların bulunduğu yerlerde sosyo ekonomik yapıya büyük katkısı var. Büyük göç başlayacak. Merdiven altı üretimde oldukça fazladır. Belki kota kadar merdiven altı üretim var. Bunlarda piyasaya giriyor. O zaman ne olur? O zaman siz pancardan üretilen şeker arzını azaltırsanız, nişasta bazlı şeker arzı fazlalaşır ama merdiven üstü ama merdiven altı. O zaman biraz evvel bahsettiğim Cargill gibi firmalar bu alanda tekelleşir. Zaten biz bu ülkede, özellikle bu sektörde tekelleşmeden yakınıyoruz. Bunu çok değişik alanlarda görüyoruz. Karadeniz’de de görüyoruz. Fındıkta görüyoruz. Başka ürünlerde görüyoruz. Tekelleşmeden yakınıyoruz. Yeni bir tekel yaratmayalım. Maliye Bakanımız Naci Ağbal da Çorum’da 2016 yılında bir konuşma yapmış. Konuşmanın altına imzamı koyarım.Çok doğru ne diyor? ‘Türk Telekom ve Tüpraş’ı özelleştirdik ama arkasında çiftçi yoktu’ diyor. Bu fabrikaların arkasında 47 bin çiftçi var. Binlerce işçi var. Dolayısıyla haklı olarak Maliye Bakanı Ağbal’dan bu sözünün arkasında durmasını bekliyoruz. Gereğini yapmasını bekliyoruz.” -“Kıtlama sıvı şekerle olmaz”- Bayraktar, “Maliye Bakanı Ağbal,Bayburtlu orada kıtlama şeker var. Özelleştirme İdaresi Başkanı Ahmet Aksu Çorumlu. Orada da en önemli şeker fabrikalarından bir tanesi var. Bu anlamda da bir şey söylemek ister misiniz” şeklindeki soru üzerine, “kendi memleketlerindeki üreticileri düşünsünler.Bu kıtlama ne olacak. Bu damak tadı olmuş.Bunun dışında başka bir şekerle çayı içmeleri mümkün değil. Kıtlama sıvı şekerle olmaz” dedi.  

İLKSEN UTLU’NUN YENİ KİTABI AHENK İÇİNDE

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

GALATAPORT İSTANBUL’A AVRUPA BIRLIĞI’NDEN ÖDÜL!

ENGELSİZ FİLMLER FESTİVALİ “ÇOCUKLAR İÇİN”  SEÇKİSİYLE SİNEMAYI KEŞFE ÇAĞIRIYOR

‘DENİZİN BÜYÜLÜ MELODİSİ’ OKURLA BULUŞTU

“AYÇİÇEĞİNDE ÜRETİM TÜKETİM KADAR ARTMIYOR”

BİR DENİZKESTANESİNİN ANILARI”, ERİMTAN ARKEOLOJİ VE SANAT MÜZESİ’NDE CANLANIYOR

13. INTERNATİONAL FİLMMAKER FESTİVAL OF NEW YORK, AÇILIŞINI TÜRK FİLMİ TURNA MİSALİ İLE YAPACAK

24.ULUSLARARASI FRANKFURT TÜRK FİLM FESTİVALİ ‘VEFA ÖDÜLÜ VE YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLLERİ BELLİ OLDU’

ÇİFTÇİLERİN SGK UYGULAMALARINDA YAŞADIĞI SORUNLAR

24.ULUSLARARASI FRANKFURT TÜRK FİLM FESTİVALİ ‘ÖN JÜRİ, BAŞVURULARI DEĞERLENDİRMEYE BAŞLADI’

“KADIN GÖZÜYLE HAYATTAN KARELER” FOTOĞRAF YARIŞMASI SONUÇLANDI

DOĞUŞ ÇOCUK SENFONİ ORKESTRASI İLE COŞKU DOLU 23 NİSAN KONSERLERİ

MİLYONLAR KARNAVAL İÇIN ADANA’DA BULUŞTU

ZÜLFÜ LİVANELİ’NİN GÖLGELER KİTABI  2023 YILININ EN İYİ HİKÂYESİ SEÇİLDİ

ÖLÜ YİYİCİLER, AYRINTI YAYINLARI’NDAN ÇIKTI!

BAHARDA SIK GÖRÜLEN CİLT HASTALIKLARINA DİKKAT!

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALINDA FERHAT GÖÇER KONSERİ

“BİR SİMİT MASALI” OKURLARIYLA BULUŞTU

2 AYDA 1 MİLYON 528 BİN 854 TON BUĞDAY İTHAL EDİLDİ

KALP SAĞLIĞI HAKKINDA DOĞRU SANILAN 7 HATALI BİLGİ!

ŞAİR VE RESSAM CAN EMRE DAĞ’IN “BİR “DÜŞ” GÖRDÜM” SERGİSİ

TÜRK İHRACATÇISI 2024 YILININ İLK ÇEYREĞİNDE BALKANLARA İHRACATINI YÜZDE 19 ARTIRDI

CEVİZİN 6 FAYDASI

RAHMI M. KOÇ MÜZESI YAPAY ZEKA DESTEKLI MÜZE DENEYIMINE ÖNCÜLÜK EDIYOR

TARHAN: “ÇOCUKLUK DÖNEMİNE İNMEK DÖNEMİ GEÇTİ”

TURİZMDE 2024’DE GELİR HEDEFİ 60 MİLYAR DOLR

KLASİK OTOMOBİL ŞAMPİYONASI’NIN İLK YARIŞI BAHAR RALLİSİ

TZOB: ÇİFTÇİNİN ÜRETTİĞİ YOK PAHASINA SATILMAMASI İÇİN PAZARLAMA SORUNU ÇÖZÜLMELİ

GESAM’DAN PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI’NDA KARMA RESİM SERGİSİ

Yükleniyor

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16